Bacaklarda Damar Tıkanıklığına Yol Açan 8 Etken

Damar tıkanıklığı son yıllarda giderek yaygınlaşıyor!   Sigara, sağlıksız beslenme, hareketsizlik, bazı kronik hastalıklar ve daha bir çok etken nedeniyle bacaklarda görülme sıklığı her geçen gün artan damar tıkanıklığı, genellikle 50 yaş üzerinde yaygın olarak karşımıza çıkıyor.

Bacaklarda Damar Tıkanıklığına Yol Açan 8 Etken

Damar tıkanıklığı son yıllarda giderek yaygınlaşıyor!

 

Sigara, sağlıksız beslenme, hareketsizlik, bazı kronik hastalıklar ve daha bir çok etken nedeniyle bacaklarda görülme sıklığı her geçen gün artan damar tıkanıklığı, genellikle 50 yaş üzerinde yaygın olarak karşımıza çıkıyor. Acıbadem Taksim Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Macit Bitargil, erkeklerde kadınlara oranla daha fazla görülen damar tıkanıklığının ilerleyici bir hastalık olduğunu belirterek “Bacaklarda güçsüzlük ve yol yürüme ile oluşan ağrı, enfeksiyona meyilli yara açılması, renk değişikliği ve solgunluk, kıllanmada azalma, tırnak büyüme hızında yavaşlama gibi belirtilerle kendini gösteren damar tıkanıklığı tedavi edilmediğinde çok ciddi sorunlara neden olabilir. Bacaklarda şiddetli ağrı nedeniyle kişiyi yürüyemez hale getirebildiği gibi, son evrelerde bacağın kesilmesine, yatalak olmaya yol açabilir” diyor. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Macit Bitargil, bacaklarda damar tıkanıklığına neden olan 8 önemli nedeni anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.  

 

Sigara Kullanımı

Sigara içmek damarı zamanla daraltıp tıkayan ‘ateroskleroz’ denilen damar sertliği tablosuna yol açıyor. Damar tıkanıklığı hastalıklarının neredeyse yarısını sigara kullanımı oluşturuyor. Üstelik sadece sigara içmek değil, sigara içilen yerde bulunmak ve dumana maruz kalmak bile damar tıkanıklığı riskini artırıyor. Sigaranın kontrol edilebilir risk faktörleri arasında olması dolayısıyla kişinin olabildiğince çabuk bu alışkanlıktan vazgeçmesi riski azaltmada çok önemli rol oynuyor. 

 

Hareketsizlik ve fazla kilo 

Özellikle son yıllarda teknoloji kullanımının da artması ile hareketsizlik çok büyük bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Hareketsizlik arttıkça kilo alımı artıyor, kilo aldıkça hareket etme isteği de zamanla azalıyor. Bu kısır döngünün sağlığımızı ciddi anlamda tehdit etmeye başladığını vurgulayan Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Macit Bitargil “Hareketsizlik ve kontrolsüz kilo alımı damar tıkanıklıkları için de önemli bir risk faktörüdür. Dünyada her yıl yaklaşık 3 milyon insan hareketsiz yaşam nedeni ile hayatını kaybetmektedir. İstenmeyen etkilerin önüne geçebilmek için günde 5000 adımın altına düşmemek, haftada 3-4 defa 40-50 dakika kadar düzenli egzersiz yapmak büyük önem taşımaktadır” diyor. 

 

Yüksek Kolesterol (Yağlı beslenme) 

Kolesterol ve trigliseritler yağsı  maddeler olup vücutta fazla miktarlarda bulunduğunda çeşitli etkileşimler ile damar çevresinde birikerek damar tıkanıklığına neden olabiliyorlar. Doç. Dr. Macit Bitargil “Halk arasında LDL kötü huylu, HDL ise iyi huylu kolesterol olarak bilinir. Çünkü LDL kolesterolü damara taşıyan moleküldür. Damardaki kolesterolü taşıyarak uzaklaştıran molekül ise HDL’dir. Kandaki yüksek kolesterol, trigliserit ve LDL seviyeleri tehlike çanları gibidir. Uygun diyet veya ilaçla müdahale yapılarak düşürülmelidir” uyarısında bulunuyor.  HDL seviyelerinin ise düşük olmaması gerektiğini belirten Doç. Dr. Macit Bitargil, bunun için   spor yapmanın ve sağlıklı beslenmenin şart olduğunu vurguluyor.   

 

Hipertansiyon

Kalbimiz vücudumuza dakikada ortalama 5 litre kan pompalarken, normade kan basıncının 120/80 mmhg olması gerekiyor. Bu seviyenin üzerindeki yüksek basınçlarda damar içindeki hücreler zarar görmeye başlarken, doğru zamanda müdahale edilmezse damar daralmaları ve tıkanıklıkları kaçınılmaz oluyor. Doç. Dr. Macit Bitargil “Bu nedenle belirli aralıklarla tansiyonumuzu kontrol ettirmek ve bu konuda bir farkındalığa sahip olmak önemlidir. Doğru diyet önerileri ile tuzlu beslenmeden kaçınmak, spor yapmak, kilo vermek ve gerekiyorsa ilaç kullanmak tedavide mihenk taşlarıdır” diye konuşuyor. 

 

Diyabet 

Diyabet hastalarının yaklaşık  yüzde 20-30’unda damar tıkanıklığı da görülebiliyor. Kontrolsüz kan şekeri zamanla damar lümeninde problemlere neden olarak damar tıkanıklığına yol açabiliyor. Kan akımının azalması ve diyabet hastalığının etkileri ile bacaklarda iyileşmeyen yaralar açılabildiğine dikkat çeken Doç. Dr. Macit Bitargil “Diyabet hastalarının kendilerine doktor tarafından verilen ilaçları uygun şekilde kullanmaları, kan şekeri kontrollerini ihmal etmemeleri ve uygun beslenme önerilerini takip etmeleri sağlık açısından çok önemlidir” uyarısında bulunuyor. 

 

İleri yaş 

Yapılan araştırmalar, geçen her 10 yılda damar tıkanıklığı riskinin 2 kat arttığını ortaya koyuyor. Özellikle 50 yaşından sonra sigara kullanımı, yağlı beslenme, fazla kilo alımı, hareketsizlik gibi kontrol edilebilir risk faktörlerini en aza indirmek ve belli aralıklarla damar sağlığını kontrol ettirmek riski azaltmada büyük önem taşıyor. 

 

Genetik hastalıklar

Bazı hastalarda genç yaşlarda beklenmedik şekilde damar tıkanıklığı problemlerine rastlanabildiğini belirten Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Macit Bitargil şöyle konuşuyor: “Ailesel kolesterol hastalıkları, Factor V leiden mutasyonu, antithrombin 3, protein C, S bozuklukları gibi kan pıhtılaşmasına neden olabilen hastalıklarda damarlarda beklenmeyen tıkaçlar oluşabilmektedir. Bazı basit genetik testler ve kan testleri ile tanı konulabilmekte ve bu hastalarda uygun medikal tedavi, kan sulandırıcı tedavileri ile hastalık erken safhalarda kontrol altına alınabilmektedir.”

 

Damar iltihaplanmaları (Vaskulitler)

Burger hastalığı, Kawassaki hastalığı ve Behçet hastalığı gibi birçok damar iltihaplanması sorunu ile karşılaşılıyor. Doç. Dr. Macit Bitargil, genç yaşlarda vücuttaki küçük, orta ya da büyük çaptaki damarlarda ciddi problemlere ve tıkanıklıklara neden olabilen vaskulitlerde erken tanı ve tedavinin çok önemli olduğunu belirterek, tedavi yapılmadığı taktirde etkilenen uzvun ve organın kaybı ve ciddi hayati risklerin ortaya çıkacağını söylüyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ