Türkiye’de yetişkinlerin 62’si çocukları için koydukları kurallara uymakta zorlanıyor
Kaspersky tarafından yaptırılan yeni küresel anket, sağlıklı dijital alışkanlıkların ailedeki rolünün yanı sıra ebeveynlerin davranışlarının çocuklar üzerindeki etkisini araştırıyor.
Kaspersky tarafından yaptırılan yeni küresel anket, sağlıklı dijital alışkanlıkların ailedeki rolünün yanı sıra ebeveynlerin davranışlarının çocuklar üzerindeki etkisini araştırıyor.
Yeni Kaspersky araştırmasının sonuçları, Türkiye’de ebeveynlerin 62'sinin çocukları için rol model olmayı zor bulduğunu ve bazen küçükler için koydukları kurallara uymadığını ortaya koyuyor. Aynı zamanda ebeveynlerin yarısından fazlası (57) tüm aile üyeleri için sağlıklı dijital alışkanlıklar ve kurallar oluşturmaya çalışıyor.
Küçük yaşlardan itibaren çocuklar, dijital cihazlara yönelik tutumlar da dahil olmak üzere yaşamın her alanında yetişkinlerin davranış ve alışkanlıklarını kopyalamaya eğilimli. Buna ek olarak birçok çocuğa ilk cihazları küçük yaşta veriliyor. Çocukların 70'i ilk cihazlarını dokuz yaşından önce alıyor. Ebeveynler bunu akılda tutarak çocukluktan itibaren sağlıklı dijital alışkanlıkların temellerini atmak istiyorlarsa, teknoloji kullanımında rol model olmaları gerekiyor.
Anket sonuçları ayrıca ebeveynlerin davranış normlarını kendileri ve çocukları için farklı algıladıklarını gösteriyor. Örneğin ankete katılanların 55’i her gün cihazlarda üç ila beş saat geçirdiklerini itiraf ediyor ve 56’sı bu süreyi normal buluyor.
Çocukların 52’si cihazlarda ebeveynleriyle aynı miktarda, günde üç ila beş saat zaman harcıyor. Ancak buna rağmen yetişkinlerin 61’i çocuklarının cihazlarda daha az zaman geçirmesini ve iki saate kadarla sınırlı tutmasını istiyor.
Bazı senaryolarda katılımcılar belirli davranışların kendileri için kabul edilebilir olduğunu, ancak çocukları için kabul edilmediğini düşünüyor. Örneğin, yetişkinlerin 33’ü aile üyelerinin fotoğraflarını sosyal ağlarda paylaşmanın normal olduğuna inanıyor. Ebeveynlerin ise 7’si bunun çocukları için kabul edilebilir olduğunu düşünüyor.
Türkiye’den ankete katılanların 12'si aynı zamanda aramaları atlamayı ve kimsenin kendileriyle iletişim kurmaması için telefonlarını kapatmayı makul buluyor. Ancak, ebeveynlerin sadece 10'u bu tür davranışların çocuklar için kabul edilebilir olduğunu düşünüyor.
Kaspersky Tüketici Ürünleri Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Marina Titova, şunları söylüyor: “Günümüzde giderek daha fazla ebeveyn çocuklarında sağlıklı dijital alışkanlıklar oluşturmaya çalışıyor. Ancak bu kuralların özellikle dijital uygulamalar için nasıl oluşturulacağına dair net bir eğilim veya güçlü bir davranış kalıbı yok. Anket sonuçlarımız, çoğu yetişkinin (61) rol model olmayı zor bulduğunu ve zaman zaman çocukları için koydukları kurallara uymadığını kabul ettiğini gösteriyor. Ebeveynlerin sağlıklı dijital uygulamalar oluşturmasına yardımcı olmak için onları destekleyecek çeşitli teknikler ve araçlar mevcut. Rol yapma, oyunlar aracılığıyla dahil olma veya daha teknik bir yaklaşımla ekran başında geçirilen süreyi kontrol etmeye veya çocuğun fiziksel konumunu belirlemeye yardımcı olan uygulama çözümleri mevcuttur.”
Münih Liebling + Schatz’ten Birgitt Hölzel ve Stefan Ruzas da şunları ekliyor: “Dijital tüketim, ebeveynler ve çocuklar arasındaki ilişkiyi şekillendiriyor ve daha da önemlisi çocuğun gelişimini etkiliyor. Araştırmalar, örneğin ebeveynler onlara bakarken beraberinde dijital medyayı paralel bebeklerin beslenme ve uyku sorunları geliştirdiğini gösteriyor. Bu, yeni başlayan bir bağlanma bozukluğunun ciddi bir göstergesidir. Çocuklar taklit ederek öğrenirler. Bu yüzden çocukların gördüklerini her zaman somut terimlerle düşünmelisiniz. Ebeveynleri yemek yerken akıllı telefonlarını her zaman ellerinde mi yoksa masada mı tutuyor? Unutmayalım ki anne babalar her zaman çocuklarına örnek olurlar. Aile terapisi perspektifinden bakıldığında, ailelerde medya okuryazarlığı çok önemli bir konudur ve çocukların iyi gelişebilmeleri için önemlidir. Bununla birlikte, akıllı telefonun son on yıldır sadece bu formda olduğunu ve günlük hayatımızda hayati önem taşıdığını belirtmeliyiz. Bu nedenle çocukları onunla tanıştırmak ve bilinçli olarak kullanmak çoğu zaman o kadar kolay değildir. Telefonlarımıza olan bağımlılığımız, bu konuyu ilk etapta hepimiz için netleştirmenin neden daha önemli olduğunun nedenidir. Buna ek olarak ailelerde dijital medya tüketimi için çok yardımcı olan denenmiş ve test edilmiş davranış kuralları da vardır. Tüm ebeveynler için en önemli şey, çocuklarıyla medya kullanımı hakkında konuşmaya devam etmektir.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı